Mansa Musa (yaklaşık 1280 – yaklaşık 1337), 14. yüzyılda Mali İmparatorluğu'nu yöneten ve tarihin en zengin insanlarından biri olarak kabul edilen hükümdardır. "Mansa" unvanı, kral veya imparator anlamına gelmektedir. Saltanatı döneminde Mali İmparatorluğu, ekonomik, kültürel ve askeri açıdan zirveye ulaşmıştır. Özellikle cömertliği ve 1324'teki meşhur Hac yolculuğu ile tanınır.
Musa'nın hayatı hakkında kesin bilgiler sınırlıdır, ancak çeşitli kaynaklar ve tarihçiler onun hakkında önemli detaylar sunmaktadır. Mali İmparatorluğu'nun kurucusu Sundiata Keita'nın torunu olduğu düşünülmektedir. Musa'nın tahta çıkışı, selefi olan Mansa Ebu Bekir II'nin (bazı kaynaklarda Muhammed ibn Ku olarak da geçer) Atlantik Okyanusu'nu keşfetmek için bir sefere çıkıp geri dönmemesi üzerine gerçekleşmiştir. Musa, Ebu Bekir II'nin vekili olarak tahta geçmiş ve onun dönüşünü beklerken ülkeyi yönetmiştir.
Musa'nın saltanatı döneminde Mali İmparatorluğu, Batı Afrika'nın büyük bir bölümünü kapsıyordu. Günümüzdeki Mali, Senegal, Gambiya, Gine, Nijer, Nijerya, Çad ve Moritanya'nın bazı bölgelerini içine alıyordu. İmparatorluk, zengin altın ve tuz kaynaklarına sahipti. Bu kaynaklar, bölgeyi önemli bir ticaret merkezi haline getirmişti.
Musa, imparatorluğun yönetimini güçlendirmiş, adaleti sağlamış ve İslam'ı teşvik etmiştir. Timbuktu ve Gao gibi şehirler, onun döneminde önemli ticaret ve kültür merkezleri haline gelmiştir.
Musa'nın en bilinen olayı, 1324'teki Hac yolculuğu'dur. Bu yolculuk, onun zenginliğini ve cömertliğini tüm dünyaya duyurmuştur. Yolculuğu sırasında, maiyetiyle birlikte altın yüklü develer ve köleler eşliğinde Kahire ve Mekke'yi ziyaret etmiştir.
Musa'nın Kahire'deki aşırı altın dağıtımı, o kadar çok altının piyasaya sürülmesine neden olmuştur ki, bölgede enflasyona yol açmıştır. Altın fiyatları düşmüş ve Kahire ekonomisi uzun süre bu durumdan etkilenmiştir. Tarihçiler, bu durumun Musa'nın ekonomiye etkisini ve servetinin büyüklüğünü göstermesi açısından önemli olduğunu belirtmektedir.
Mekke'den dönüşünde, İslam alimlerini, mimarları ve sanatçıları Mali İmparatorluğu'na davet etmiştir. Bu sayede, İslam kültürü ve mimarisi imparatorlukta yaygınlaşmış ve Timbuktu gibi şehirler önemli birer öğrenim merkezi haline gelmiştir.
Musa'nın saltanatı, Mali İmparatorluğu için bir altın çağ olmuştur. Onun döneminde Timbuktu, İslam dünyasının en önemli eğitim merkezlerinden biri haline gelmiş ve Sankoré Üniversitesi kurulmuştur. Bu üniversite, matematik, astronomi, hukuk ve edebiyat gibi çeşitli alanlarda eğitim vermiştir.
Musa, camiler ve saraylar inşa ettirerek şehirlerin mimarisini geliştirmiştir. Onun himayesi sayesinde, İslam kültürü ve sanatı imparatorluğun her köşesine yayılmıştır. Ayrıca, ticaret yollarını güvenli hale getirerek ekonomik kalkınmayı desteklemiştir.
Musa'nın ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, yaklaşık olarak 1337 yılında öldüğü tahmin edilmektedir. Ölümünden sonra, yerine oğlu Mansa Maghan I geçmiştir. Ancak, halefleri onun başarısını sürdürememiş ve Mali İmparatorluğu zamanla zayıflamaya başlamıştır.
Mansa Musa, tarihin en zengin ve en etkili hükümdarlarından biri olarak kabul edilir. Onun saltanatı, Mali İmparatorluğu'nun altın çağı olarak hatırlanır. Musa'nın zenginliği, cömertliği ve kültürel katkıları, onu efsanevi bir figür haline getirmiştir. Günümüzde bile, onun hikayeleri ve başarıları, Afrika tarihinin önemli bir parçası olarak anlatılmaktadır.
Mansa Musa'nın adı, zenginlik ve cömertlikle eş anlamlı hale gelmiştir. Onun hikayesi, Afrika tarihinin zenginliğini ve kültürel mirasını gözler önüne sermektedir.